Perşembe günü bir Türk mahkemesi, düzinelerce Kürt yanlısı siyasetçiyi, sözde İslam Devleti’ne (İD) karşı eylemsizliği olarak algıladıkları öfkeli Kürtlerin 2014 yılındaki sakat ayaklanmaları nedeniyle dokuz ila 30 yıl arasında hapis cezasına çarptırıldı.
Olay, IŞİD’in Suriye sınır kasabası Kobanî’yi kuşatması sırasında meydana geldi.
Ekim 2014’te üç gün süren kalıcıda 37 kişi öldü, polisin içinde kalanlar ve sivillerin de içinde bulunduğu bireysel kişi yaralandı.
Protestolar, Türk desteğinin IŞİD militanlarına destek olarak değerlendirilen Türkiye’deki Kürt yanlısı Halkların Demokratik Partisi (HDP) yapıları tarafından düzenlendi.
Bunlardan 37’si mağdurun maaşı ve bütünlüğüne karşı suçların da içerdiği çeşitli suçlardan toplam 108 kişi yargılandı.
Sanıklar arasında protestoları düzenlemek ve kışkırtmakla suçlanan HDP’nin eski tutukluluğu Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ da vardı.
Eleştirmenler, davanın siyasi amaçlı olduğu ve Kürt yanlısı muhaliflere yönelik daha geniş bir baskının parçası olduğu için kınadı.
Ankara’daki mahkeme Yüksekdağ’ı eyalet birliğine karşı teşebbüste bulunmak, suça teşvik etmek ve şiddet eylemlerine karışan suçlardan mahkum etti. Devlet yayın kuruluşu TRT’nin haberine göre 30 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
İki kez cumhurbaşkanlığına aday olan Demirtaş, toplam 28 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Siyasilerin karara itiraz etmesi bekleniyor.
En az 10 sanık ise kendilerine yöneltilen suçlamalardan beraat etti.
Cumhuriyet gazetesinin haberine göre, avukatların kararları protesto etmek için masaya vurarak salonu terk ettiği, ciltse bir atmosferde gerçekleşti.
Baskı
Hükümet, HDP’yi, Türkiye, ABD ve Avrupa Birliği tarafından terör örgütü olarak kabul edilen yasadışı Kürdistan İşçi Partisi (PKK) ile bağlantılı suçladı. Grup, 1984’ten bu yana Türk devletine karşı direnişe liderlik ediyor ve insanlarda onbinlerce insan hayatını kaybetti.
Hükümet yetkilileri, HDP liderlerinin isyanlarını düzenlemek için PKK’dan talimat almakla suçladı.
Hükümet, yasa koyucuların parlamentodaki sandalyelerini ellerinden alarak ve seçilen belediye başkanlarını görevden alarak Kürt yanlısı siyasi hareket sık sık baskı olarak değerlendirildi.
Demirtaş ve Yüksekdağ’ın yanı sıra çok sayıda HDP’li milletvekili de terörle ilgili suçlamalarla hapse atıldı.
Parti daha sonra Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) olarak değiştirildi ve Türkiye parlamentosundaki üçüncü büyük grup oldu.