Cuma günü Türk milletvekilleri arasında, şu anda siyasi amaçlı olduğu düşünülen suçlamalar nedeniyle hapiste olan bir muhalefet heyeti hakkında hararetli bir tartışma sırasında arbede çıktı.
Televizyonda yayınlanan görüntülerde, tutuklu milletvekiliyle aynı partinin yöneticisi olan Ahmet Şık’ın, Meclis kürsüsünde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidar partisinden bir milletvekilinin yanında yaklaştığı ve görülüyordu. Şık, az önce iktidar partisi üyelerini “terör örgütü” olarak nitelendirmişti.
Daha sonra düzinelerce milletvekilinin katıldığı arbedede, bir kadın milletvekili vuruldu ve kürsüsüne giden basamaklarda kan damlaları kaldı. Bir muhalifin de yaralandığı bildirildi.
Türkiye’deki milletvekilleri arasında fiziksel çekişmeler devam ediyor bir durum değil.
En büyük muhalefet partisinin genel başkanı Özgür Özel, “Utanç verici bir durum” dedi. “Sözler uçmak yerine yumruklar uçuşuyor, yerde kan var. Kadınlara vuruyorlar.”
TBMM, geçen yılki seçimlerde cezaevinden Türkiye İşçi Partisi (TİP) milletvekili seçilen Can Atalay’ın partisinin görüşülmesi için olağanüstü toplantıya çağrıldı.
Kendisi, 2013 yılında dönemin başbakanı olan Erdoğan’ın yönetimine meydan okuyan hükümetten ayrılan protestolardaki rol nedeniyle önceki yıl 18 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.
Atalay seçildiğinde bu yana kendisine dokunulmazlık kazandırıldı ve kendisi Marmara hapishanesinden salıverilecek olan parlamentodaki yerinde yer almak için mücadele ediyor. Cezası bitmeden cezaevine girilebileceğini söyledi.
Anayasa Mahkemesi’nden başarılı kararların alınmasına rağmen, bu alt mahkemeler tarafından ardı ardına gözlendi, bu da yargılama duruşmalarına yol açtı ve destekçileri arasında adaletsizlik olduğunu alevlendirdi.
Anayasa Mahkemesi 1 Ağustos’ta Atalay turnuvanın üçüncü kararında, milletvekilinin elindeki kararın “yok ve geçersiz” olduğunu söyledi.
Muhalefet partileri daha sonra davanın görüşülmesi için özel bir kayıt talebinde bulundu.
Atalay ve diğer yedi sanığın Seyahat Parkı davasında mahkûm edilmesi, insan haklarının ve avukatların geniş kapsamlı eleştirilerine yol açtı.
Baş sanık hayırsever Osman Kavala ise tahliye süresi hariç ömür boyu hapis cezası şartına tabiydi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, tutukluluğunun keyfi ve siyasi kişilere dayandığını belirterek, iki kez serbest bırakılmasının ertelenmesinde bulundu.
Seyahat Parkı protestoları, 2013 yazında İstanbul’un merkezindeki bir parkın dönemi amacıyla düzenlenen çevre kampıyla başladı. İnsanların Erdoğan’ın giderek otoriterleşen yönetimini protesto etmesiyle gizliliksizlik kısa sürede diğer şehirlere de sıçradı.
Uluslararası Af Örgütü Türkiye ofisi Cuma günü sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Atalay’ın kişisel özgürlüğü ve güvenliği ile Anayasa Mahkemesi’nin ihlal ettiğine hükmettiği tazminat hakkı iade edilmelidir.” dedi.
Parlamento üyeliğinin ne zaman devam edeceği henüz belli değil.