İsrail-Hamas Savaşı: Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te saldırılar artıyor

Dünyanın dikkatinin Gazze’ye çevrilmesi ve orada yaşanan insani krizlerle birlikte Batı Şeria’da da savaş rejimi alevlendi. Birleşmiş Milletler’e göre İsrail’in yerleşimci saldırıları benzeri görülmemiş bir oranda arttı.
Bu artış korkuyu yaydı, umutsuzluğu derinleştirdi ve Filistinlilerin geçim kaynaklarını ve evlerini ellerinden aldı.
Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir, Batı Şeria’daki Yahudi yerleşimciler için 10.000 tüfeğin satın alınacağını duyurdu. Batı Şeria’da 200’e yakın Filistinli hayatını kaybetti.
Doğu Kudüs’te 73 yaşındaki Fahkri Abu Diab gibi artan tehditlerle karşı karşıya. Hayatı boyunca yaşadığı evin yıkılacağı yönünde ihbar aldı.
Euronews’e konuşan Diab, “Medyaya konuştumu öğrendilerse beni cezalandırmak için geleceklerini biliyorum” dedi. “Çünkü beni daha önce dört günlüğe hapse atmışlardı. ‘Siz her zaman medyayla konuşuyorsunuz; Daima dayanışmacı insanlarıyla konuşuyorsunuz’. Şimdi konuşsam nasıl olur?
“Ama şimdi dedim ki, eğer beni cezalandırmak istiyorlarsa, tamam, beni cezalandırıyorlar; toplu cezalandırma. Köyümüzde, şehrimizde, bölgemizde olup bitenleri söylemek istiyorum; belki dünyadan biri bize yardım etmeye gelir; bize neler olduğunu öğrenir”.
Her ne kadar meşru kullanılıyorsa, bu tür ev yıkımlarının uluslararası insancıl hukuka göre yasa dışı olduğunu iddia etse de, Filistinliler arasında kanuni sistem giderek artan bir umutsuzluk var.
Bölgede barış için çalışan İsrailli sivil toplum kuruluşu Ir Amin’den Aviv Tetarsky, gerilimin arttığını söylüyor:
“Yetkililer sükuneti artırıyor, iletişim biçimlerini oluşturuyor, hacmi küçültüyor, bunun yerine silah dağıtarak gerilimi artırıyor. Politikacılar kışkırtıyor. Ve İsrailliler katledildikten sonra Filistinliler Gazze’de katledildikten sonra aslında hiç kimse İsraillilere ve Filistinlilere birlikte yaşamanın herhangi bir yolu sunmuyor. Ve bizim bu durumumuz bir şekilde halletmemiz gerekiyor.”
Bu endişelere Kudüs belediye başkanlarının şiddet olaylarının artmasına rağmen reddediliyor ve kişilerin hukukunda bulunmadığı vurgulanıyor.