Genişleme işlemini tamamlama üç seviyeli bir görevdir. İlki, Bulgaristan ve Romanya’yı sınırsız iç Schengen bölgeleri tamamen dahil barındırma. İkincisi, Batı Balkanlardan (Arnavutluk, Bosna-Hersek, Karadağ ve Kuzey Makedonya) resmi adayları AB’ye entegre etmek. Üçüncü soruna gelince, AB’nin üç eski Sovyet ülkesiyle mücadele sürecini başlatması gerekiyor: Gürcistan, Moldova ve Ukrayna.
AB’ye tam üyelik, özellikle AB fonları sayesinde, eski sosyalist yönetim rejimleri altında yaşayan ülkeler ve insanlar için parlamenter demokrasiye ve piyasa ekonomisine oldukça yaygın bir uygulamayı garanti etti.
Hukukun üstünlüğü sosyal ve uyum açısından hala sahip olunması gereken bazı şeyler olsa da, AB ilk baştaki ana hedefe, yani Orta ve Doğu Avrupa’yı tam bir ekonomik ve siyasi maliyetlerden harcama amacına ulaşmış görünüyor. kıtasal bir kara delik.
Ancak 2004-2007 yılları arasında gerçekleşenler arasında olumlu süreçler gerçekleşti: AB ve ABD ekonomileri büyürken Rusya çok daha az iddialıydı.
2008’den sonra mali kriz, Rusya’nın Gürcistan’ı işgali ve “Arap Baharı”nın başarısızlığından göç kriziyle işler dramatik bir şekilde değişti.
İşsizlik, mali kaynaklardan faydalanmak (COVID’den önce bile) ve AB içinde yaşam maliyeti, Avrupa karar vericileri AB harcamalarının son adımlarını uzatmaya itti.
Ukrayna’daki savaş ve Rusya ile çatışmanın kontrolsüz bir şekilde tırmanacağı korkusu, doğumun doğu kanatlarıyla politika ilgililar söz konusu olduğunda AB üye devletleri arasındaki uçurumu genişletti.