Salı günü Nanterre’de bir polis memuru tarafından öldürülen 17 yaşındaki Uzunluk Nahel’in büyükannesi, torununun ölümü nedeniyle arta beşinci kez meydana gelen şehir ayaklanmasının ertesi Pazar günü sükunet maçında bulundu.
“Ortalığı dağıtanlara dur diyorum, camları kırmayın, okulları parça almayın, otobüsleri parça almayın. Durun, onlar otobüsteki anneler, yürüyen anneler.
“Bu gençlerin rahatını azaltmak istiyoruz. Nahel öldü. Kızımın bir çocuğu oldu, o da kaybetti, bitti, yatağının bir canı kalmadı. Bir de varlığını, torunumu kaybettirdiler.”
Nahel, geçen Salı günü Nanterre-Préfecture RER istasyonu idaresi, kullanılan kiralık arabada iki polis motosikletçisi tarafından yapılan polis kontrolü sırasında öldü.
Memurlardan biri yakın mesafeden genç adama ateş açtı ve onu göğsünden yürütecek şekilde yaraladı.
Vurmanın başarısızlığı, eylemini gencin uymayı reddetmesiyle haklı olarak ortaya çıkardı, ancak amatör bir görüntünün anlatımıyla çelişen düzenlemeleriyle en üst kademelerini bile şok etti ve Fransa’nın karanlığını gördüğü en kötü isyanları ateşledi.
Salı gününden bu yana, ülkedeki yaygın işçi sınıfı mahallelerinde yaşayan birçok genç, her gece polise ve devlete karşı öfkelerini dışa vuruyor, polisle çatışıyor, kamu binalarını yağmıyor ve dükkanları yağmıyor.
Öfke ve kalp ağrısı
“İki polise kızgınım, çünkü iki tane vardı, torunumun yüzüne iki dipçikle vurdular ve onu doğrudan yönlendiren vuran da bacağından vurabilirdi. Kolunda” dedi büyükanne.
“Bu durumda, onun hayatını aldılar” diye vurguladı, yürütücü atışını yapan polisin kullanımına çevrimiçi bağış toplama karşısında şok oldu.
“Yüreğim sızlıyor. Torunumdan aldı. Herkes gibi bu adam da tıslamalı. Hukuku çiğneyen, polisi dövülen de cezalandırılacak. Ben adalete güvenirim. Adalete inanıyorum” dedi.
Ölümcül atış yapan 38 yaşındaki polis, kasten adam ölümüyle suçlandı ve Perşembe günü hapse atıldı.
Nahel Cumartesi günü Nanterre’deki Mont-Valérien mezarlığına annesi, büyükannesi ve birkaç yüz kişinin huzurunda gömüldü.