Bu roket bilimi değil: Kişi başına GSYİH’sı yüksek olan ülkeler, düşük olduğu liderliğe göre daha büyük karbon ayak izine sahiptir.
Bunun nedeni, daha zengin insanların daha fazla mal ve hizmeti tüketmeleri, yani atmosfere daha fazla sera gazı pompalanmasıdır.
Ancak başka bir ayrım var gibi görünüyor: Erkekler ve kadınlar arasındaki karbon ayak izi.
Bir analizBanque de France tarafından bu ayın başında yayınlanan araştırma, İsveç’te bekar organları ortalama olarak bekar kadınlardan daha büyük bir karbon ayak izine sahip olduğunu gösteriyor.
Bir aileden daha az havuzlama görevlilerine sahip oldukları için bekarların genel olarak ortalamanın üzerinde bir karbon ayak izi vardır.
Örneğin, bir aile arabasını paylaşabilirken, onlar işe yalnız gidebilirler.
Bununla birlikte, yaşama göre cinsiyete özgü bazı kriterler var.
Bunlardan biri, bekar bir erkeğin toplam harcamasının bekar bir kadınından %2 daha fazla olması ve mimarisi daha fazla tüketmesi olduğu kalemlerin ortalama %16 fazla daha sera gazından (GHG) sorumlu sahibidir.
Yalnız erkekler ayrıca ulaşım (%45) ve tatiller (%24) dahil olmak üzere sera gazı yoğun mal ve hizmetlere daha fazla para çalışanlar.
Bekar kadınlar, küçük bir çalışma ayak izi ile daha fazla ürün ve hizmet tüketim ölçütleri.
Cinsiyetteki bu eşitsiz elektrik yükü
Bu kullanım amacı, sonuçlardan nihai evin iklimsel sonuçlarını anlamamıza yardımcı olanlardan yararlanarak konutlar arasındaki boşlukları ortaya çıkarmaktı.
Çevreyle ilgili analizlerde gelir veya coğrafi konum gibi diğer kriterlern yanı sıra cinsiyetin oynayabileceği rolün gökyüzünü çizin.
Cinsiyete dayalı konut alışkanlıklarını incelemek çevre eğitimine yardımcı olabilir.
Raporun tahliyeleri gibi: “Ulusal kamu politikaları ve uluslararası politika çerçeveleri, etkililiklerini artırmak ve iklim adaleti hedeflerini ifade etmek için toplumsal cinsiyet ve çevre etkileşimlerini incelemektan sonuç almaktan.”