Ayşe Kaya’ya, 2 yaşında ailesi tarafından götürüldüğü hastanede serebral palsi teşhisi konuldu. Tabiplerin, ‘Yürüyemez ve konuşamaz’ dediği Kaya’nın ailesi, kızlarını da alarak tedavi için Avusturya’ya gitti. Yurt dışında rehabilitasyon merkezine giden Kaya, yaklaşık 11 yıllık tedavi sonrası birinci ve ortaokulu da orada bitirdi. Tedavinin akabinde 2014 yılında ailesiyle tekrar Kayseri’ye taşınan Ayşe Kaya, burada fizik tedaviye devam ederek liseyi bitirdi. Bir müddet meskende kalan Kaya, kuzeninin tavsiyesiyle, 5 yıl evvel Kayseri Büyükşehir Belediyesi bünyesinde hizmet veren KAYMEK’in lisan kursuna yazıldı. Gittiği kursta Fransızca A1 sertifikasını alan Kaya, artık ise İngilizce ve Almanca kursuna gidiyor.
Dil öğrenip ülke ülke gezmeyi hayal ettiğini anlatan Ayşe Kaya, “Hastalığım 2 yaşıma kadar fark edilmedi. Bu hastalıktan ülkemizde çok fazla var. Benim hastalığım daha çok bedensel olduğu için zihinsel kesim, ‘zihinsel engelli’ olarak tabir ediliyor. Serebral palsililer biraz benim üzere değiller. Kimileri yürüyemeyebilir, kimileri konuşamayabilir, bazen ayakta duramayabilirler. Benim yürüyebilmem, konuşabilmem büsbütün mucize. Türkiye’deki hekimler bile, ‘Bu kız konuşamaz, yürüyemez’ demişler. Sonrasında ailemle Avusturya’ya gitme kararı alıyoruz. Orada hekimler beni görüp bakıyorlar. Tabipler, ‘Bu kız çabalarsa yürür ve konuşur’ diyorlar. Ben orada konuştum, yürüdüm lakin orada doğmadım. Orada konuştuğum için Türkçe ve Almancayı birlikte öğrendim. Ben ikisine de ana dilim diyorum. Hem orada konuştum hem de lisanı öğrendim” dedi.
“AVUSTURYA’DAN BURAYA FUL PAKET GELDİM”
Avusturya’da 11 yıl kaldığını söyleyen Kaya, “Ben orada rehabilitasyon merkezi üzere bir yere gittim. Orada birebir okuldaki üzere dersler de vardı. Fizik tedavi, ergoterapi üzere lisan tedavisi bile vardı. Anlayacağınız üzere ben, Avusturya’dan buraya full paket geldim. Full paket geldiğim için, Türkiye’de ergoterapi yahut öteki tedavileri almadım. Şu an yalnızca fizik tedavi alıyorum. Orada kalça çıkıklığından ötürü ameliyat oldum. 1 yıl oturdum, yürüyemedim. Tekerlekli sandalye kullanıyordum. Sonra bir mucize ile tekrardan yürüdüm. Türkiye’ye 10 yıl evvel geldim. Avusturya’da bana, ‘Okuyamaz’ dediler. Ben hırslı bir çocuktum. Bu yüzden onların ‘Yapamaz’ dedikleri şeyi ben yaptım. Hiçbir şey bilmezken liseye gittim. 4 yıl okudum ve mezun oldum. Diplomam var. Bu beni gururlandırıyor” diye konuştu.
“HAYALİM, ÜLKELERİ GEZMEK”
Kuzeninin tavsiyesiyle lisan kurslarına gittiğini aktaran Kaya, şöyle konuştu:
“Kuzenim bana, ‘KAYMEK’te fiyatsız kurslar var’ dedi. Yakınımda olduğunu görünce, ‘Acaba yabancı lisanlar var mı?’ dedim. Soruşturdum. Birinci evvel İngilizceye gitmek istiyordum lakin Fransızca vardı. Fransızca A1 sertifikasını aldım. Şu anda İngilizce ve Almanca görüyorum. Almancaya da yalnızca sertifika için gidiyorum. Altyapım var. İngilizceyi bilmiyordum. Cümle kuramıyordum. Şu an kurs sayesinde kurabiliyorum. Ben kurslardan evvel meskende oturan birisiydim. Ben aslında ‘Ev kuşuydum. Bu durum gittikçe beni yormaya başladı. O yüzden, ‘Neden olmasın, kursa gideyim kültürel açıdan gelişirim’ dedim. Benim hayalim, ülkeleri gezmek. Bu aslında çocukluğumdan gelen bir hayal. Lisan öğrenmek, kültürler öğrenmek ve tarihe karşı çok ilgim var.”
