Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, bu hafta sonu Fransa’nın sola kaymasından rahatlamasına rağmen, Alman Dış İlişkiler Konseyi araştırma görevlisi Jacob Ross, Almanya’daki reaksiyonların karışık olduğunu söylüyor.
“Almanya’nın, sol taraftaki bazı bölümlerin bu kaynağının gerçekten mali sorumluluğuna kaydedilmesi durumunda oldukça kaygılı bir yerde.”
Sol parti La France Insoumise’ın lideri Jean-Luc Mélenchon, geçmişte Almanyayı “emperyalist” olarak nitelendirmek de dahil olmak üzere, Almanların tutulmamasını dilemişti.
Son zamanlarda Mélenchon, Moskova’nın Ukrayna savaşıyla ilgili anlatımını takip ederek Rusya’nın NATO tarafından tehdit edildiğini ve AB’nin Ukrayna’ya silah sevkiyatını ağır bir şekilde eleştirdiğini söyledi.
Solun iktidara gelmesi halinde Almanya’nın ekonomik ve mali politika konusunda ciddi kaygıları var. Fransa ağır zaten bir borç yükü altında ve sol kombine kampanya döneminde AB düzeyinde sürtüşmeye neden olabilecek pahalı vaatlerde bulunuyordu.
“Geçen yıl, yeni borç gayri safi yurt içi hası yüzde 5’iydi. Ve bu sol teklifin kampanya vaatlerinin çoğu çok pahalı olacak. Örneğin, asgarî maaşının yükseltilmesi ve emeklilik yaşının 60 yaşında düşürülmesi gibi. Ross, Fransa ve Almanya’nın artık bu kaygılarla ilgilenmesi gerektiğini ekledi.
Ancak bir sonraki ABD başkanının Donald Trump’ın sağladığı günlük tahminleri sonrasındaki ülke içi veya AB düzeyinde kalması pek mümkün görünmüyor.
Ross, Trump’ın 2016’da ilk kez seçilmesinin ardından Almanya ve Fransa ilişkilerinin güçlenmesine rağmen, “Fransa’da Fransa-Almanya ilişkileriyle pek bağlantılı olmayan bir iktidara gelmenin zor olabileceğini” söyledi. Avrupa şüpheci ve NATO’yu çok güçlendiriyor.”