İsraillilerin geri dönmesinin ardından Pazartesi günü Han Yunus’a dönen Filistinlileri parçalanmış bir şehir gününe kadar tanınmayacak.
Şaşkına dönen siviller, İsrail’in aylarca süren savaş ve bombardımanından sonra kalan devasa yıkımı atlatmak için evlerine geri döndüler.
Aileler, buldozerle toprakla kaplı sokaklar boyunca -önceki insan evleri ve işyerleri- moloz ve moloz yığınlarının arasından elendi.
Hala ayakta olan kesintiler içi boşaltılmış, bombardıman nedeniyle yanmış, kurşun delikleri ile delik deşiklenmişti. Zeminler hızla sallanıyordu.
Güney Gazze’deki Han Yunus’un yok edilmesi, son yıllarda dünyanın en yıkıcı ve başarısız askeri saldırılarının muazzam bedelini ortaya çıkardı.
2,3 milyon insanı barındıran küçük yerleşimin büyük bir kısmı yaşanmaz durumda.
New York Şehir Üniversitesi’nden harita bilgileri Corey Scher ve Oregon Devlet Üniversitesi’nden Jamon Van Den Hoek’e göre, Han Yunus bölgelerindeki tahminler %55’i (yaklaşık 45.000 bina) yıkıldı veya hasar gördü.
Kalıntılar, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun işgal etme sözü verdiğini güney sınır kenti Refah’ta barınan 1,4 milyon insanı beklemeyi bekliyordu.
Han Yunus’a dönen Magdy Abu Sahrour, evinde harabe halinde şok oldu.
Enkazın önünde durarak, “Tüm yıkımdan dolayı evimi yapamadım” dedi. “Benim yerim nerede, evim nerede?”
İsrail askerleri, Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’in güneydeki saldırılarının ardından, şiddetli kara saldırının bir parçası olarak Aralık ayında Han Yunus’a saldırdı.
Yerel sağlık kurumlarına göre çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 33.000’den fazla Filistinli öldürüldü. İsrailli korsan, Hamas’ın sürpriz saldırılarında çoğu sivil olmak üzere 1.200 kişinin öldürüldüğünü söylüyor.
Günün her yerinde veya at arabalarıyla Han Pazartesi Yunus’a gelen binlerce kişiden çoğu Refah’a sığındı. İsrail’in geri çekilmesi, evlerinin enkazlarını görmelerine ve bazı eşyalarını geri almalarına olanak sağlandı.
Şehrin artık yaşanmaz hale gelmesi nedeniyle geri dönme şanslarının çok az olduğunu söylediler.
Bir kadın daha önce evi olan çökmüş beton levhaların üzerinden tırmandı. Oğlu molozların adına girerek inşaat demirlerini bükerek beton blokları temizdi.
Sesi kırılarak, “İçimdeki acıyı anlatacak kelime yok” dedi. “Anılarımız, hayallerimiz, buradaki çocukluğumuz, ailemiz… Hepsi gitti.”