İsrail dışişleri bakanlığı, İspanya Başbakanı Pedro Sánchez ve Belçika Başbakanı Alexander De Croo’nun İsrail’in “teröre desteği” olarak nitelendirdiği Mısır’da açıklamalar üzerine İspanya ve Belçika büyükelçilerini çağırdı.
Dışişleri bakanlığından yapılan açıklamada, “İspanya başbakanı ve Belçika başbakanının Refah’taki sözlerinin ardından, dışişleri bakanı Eli Cohen, onun iki ülkenin büyükelçilerini sert bir kınama yapmak için çağırma emri verdi.” ifadesine yer verildi.
Resmi olarak aktarılanlara göre Cohen, “Terörü destekleyen İspanya ve Belçika hükümet başkanlarının yalan beyanlarını kınıyoruz” dedi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Sánchez ve De Croo’nun yorumlarını “şiddetle kınadı” ve bunların “işlediği insanlığa karşı suçların (İsrail vatandaşlarını katletmek ve Filistinlileri canlı kalkan olarak kullanmak) Hamas’a tam sorumluluk atfetmediklerini” söyledi.
Bakanlık, uluslararası hukuka uygun hareket ettiğini ve savaş suçları ve insanlığa karşı suçların işlediğikle suçladığı “İslam Devleti’nden daha kötü bir katil terör örgütüyle” mücadele ettiğini söyledi.
Ayrıca İsrail’in, 50 İsraillinin 150 Filistinli tutukluluğuyla takası konusunda grupla varılan dört günlük ateşkesin ardından Gazze Şeridi’ndeki Hamas hükümetinin “ortadan kaldırılıncaya kadar” savaşa devam etmeyeceği konusunda ısrar etti.
Refah geçiş rejimi De Croo ile ilgili basın toplantısında Sánchez, “İsrail’i uluslararası hukuk kapsamındaki kurallara uymaya çağırmamız kesinlikle yerlerde değildir.” dedi.
Sánchez, bu geçici ateşkesin “İsrail-Filistin çatışmasının kalıcı bir çözümünün yolunun bir başlangıç” olmasını umduğunu ifade etti.
İspanya Cumhurbaşkanlığının ayrıca ülkesindeki Filistin Devleti’nin kazandığı tek kişisel desteklerin de duyurulduğu duyuruldu.
“Uluslararası toplumlar ve Avrupa Birliği’nin nihayet Filistin Devleti’ni tanımasının zamanı geldi. Bu, yeterince önemli, oldukça önemli ve AB olarak birlikte saklanması gereken bir şey. Ancak durum böyle değilse, İspanya’nın kendi kararlarını gelecekte” diye ekledi.
Sánchez gibi Hamas’ı tüm rehineleri serbest bırakmaya çağıran De Croo ise “siyasi hücrelerinin kendi parçacıklarının dağıldıklarını, zor da olsa karar vermelerini sağlama” ilan etti.