İçişleri Bakanlığınca son olarak Van Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanmasının akabinde, 34 baronun imzasını taşıyan basın açıklaması yayımlandı. Kayyumun idare pratiğe dönüştüğünün söz edildiği açıklamada, uygulamaya son verilmesi istendi.
Ankara, İstanbul, İzmir, Diyarbakır barosunun da ortalarında olduğu 34 baro, kayyum atamalarına karşı ortak yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, halkın seçim iradesine yönelik müdahalelerin olağan bir uygulamaya dönüştüğü vurgulanarak, Van Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanmasının hukuk devleti anlayışı ile bağdaşmadığın altı çizildi.
34 baronun ortak açıklamasında şu tabirlere ver verildi:
“Seçimle misyona gelen belediye liderlerinin, yargı süreci tamamlanmadan ve mutlaklaşmış bir mahkeme kararı olmadan vazifelerinden alınması, hukuk devletinin temel unsurlarına açıkça karşıttır. 2016 yılından bu yana sistematik halde uygulanan siyasetler, artık demokratik düzeneklerin işleyişini fiilen ortadan kaldıran bir araç haline gelmiştir. Halkın iradesi yok sayılmakta, seçilmiş yöneticilerin yerine atanmış bürokratlar getirilerek mahallî idareler işlevsizleştirilmektedir. Bu anlayış, seçmen iradesine yönelik açık bir müdahale olarak tarihe geçmiştir.
“HUKUK GÜVENLİĞİ AÇISINDAN VAHİM SONUÇLAR DOĞURMAKTADIR”
Aşağıda imzası bulunan barolar olarak açıkça tabir ediyoruz: Kayyım siyaseti artık bir istisna değil, bir idare pratiğine dönüşmüştür ve bu durum kabul edilemezdir. Anayasa’nın 38. unsuru ‘suçluluğu mahkeme kararıyla kesinleşmedikçe kimse hatalı sayılamaz’ düzenlemesi karşısında, yürütmenin yargı yetkisini aşarak ve masumiyet karinesi ihlal edilerek seçilmiş bireyleri vazifeden alması, hukuk güvenliği açısından vahim sonuçlar doğurmaktadır. Türkiye’nin demokratikleşme süreci, halkın sandıkta verdiği iradenin korunmasıyla mümkündür. Kayyım uygulamalarına son verilmesi, lokal idarelerin bağımsız ve halkın kontrolünde kalması için tüm tüzel süreçlerin takipçisi olacağımızı kamuoyuna hürmetle duyuruyoruz.”
